Page 217 - 2017_il_sinirinda_buyuksehir_belediye_modeli

Genel Değerlendirme ve Sonuç 217

GENEL DEĞERLENDİRME

ve SONUÇ

Küreselleşme süreci dünyada hızlı bir değişim ve dönüşüm sürecinin yaşanması-
na yol açmıştır. Küreselleşme ile bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan değişim
dalgalarının etkisini son derece güçlü hissettirdiği alanların başında siyasi ve idari
yapılar gelmektedir. Bu değişim dalgası; kurumsal yapısı, hizmet anlayışı ve iş ya-
pış biçimiyle kamu yönetiminde topyekun bir değişim ihtiyacı doğurmuş ve gerek
gelişmiş, gerekse gelişmekte olan ülkelerde yeniden bir yapılanma sürecini bera-
berinde getirmiştir. Küreselleşme sürecinde, idari sorunları çözmek ve gelişmelere
ayak uydurmak amacıyla yönetim sisteminde reform yapmak, bir ihtiyacın ötesin-
de bir zorunluluk haline gelmiştir.

Yeni kamu yönetimi anlayışı, devletin rolü; hükümet, bürokrasi ve vatandaşlar
arasındaki ilişkiler; hizmet sunum ve değerlendirme standartları ve hizmetlerin
finansmanına dair yeni bir yaklaşım getirmektedir. Bu yeni yaklaşım çerçevesinde,
nicel olarak küçük fakat nitel olarak etkin ve verimli bir devlet; hizmetlerde etkin-
lik, ekonomiklik ve verimlilik; yönetim değil yönetişim; katılımcı, şeffaf ve hesap
veren bir yönetim anlayışı gibi temel ilkeler ön plana çıkmıştır.

Gelişmiş ülkelerin tamamında ve gelişmekte olan ülkelerin bazılarında yaşanan
deneyimler, bu yeni modelin değişim dalgasının hızlı ve artan ihtiyaçlarına cevap
vermede daha etkili olduğunu göstermektedir.

Dünya’daki gelişmelere paralel bir şekilde, Türkiye’de de yönetim paradigması de-
ğişmektedir. Bu değişim, yeni değerleri ve yönetim modellerini beraberinde ge-
tirmiştir. Etkin, verimli, vatandaş odaklı, hesap verebilen, katılımcı, şeffaf ve ye-
rinden yönetim anlayışı pek çok gelişmiş ülke gibi, Türkiye’de de kamu yönetimi
reformları için temel ilke ve değerler olarak ön plana çıkmıştır.